28 Ekim 2014 Salı

100 Ml. El Temizleme Jeli Çıktı

EL TEMİZLEME JELİMİZ, 100 ML LİK YENİ BOYU VE GÖRÜNÜMÜ İLE SATIŞA SUNULMUŞTUR. 233 KOD NUMARASI İLE SİPARİŞLERİNİZE EKLEYEBİLİRSİNİZ.

9 Ekim 2014 Perşembe

Bebek Yağının Zararları

Bebek yağı mineral yağdan yapılmıştır. Mineral yağı, bitkisel kaynaklı olmayan ve petrolden elde edilen sentetik bir maddedir ve bedenimize tamamen yabancıdır.
Evet yanlış duymadınız. Bebek yağları ham petrolden ve gazdan elde ediliyor. Ve aynı zamanda vazelin, bebek losyonları ve şampuanları da mineral yağ içermektedir..! 




Peki neden bu yağı bebek yağı olarak lanse edip, bebeklerimize sürmemiz gerektiğini ve cilde çok iyi gelip nemlendirdiğini söylerler ki..?
Çünkü mineral yağı çok kolay elde edilen ve çok ama çok ucuz bir üründür. Dürüst olmak gerekirse, mineral yağ içeren bebek yağları sağlığımıza zararlıdır…
Mineral yağı, cildimize sürdüğümüzde, cilt üzerini ince bir tabaka olarak kaplar. Emilmesi çok zordur ve bu yüzden, yani emilemediği için yağlı yağlı kalırız ve zannederiz ki cildimiz çok nemlendi..! Halbuki gözeneklerimiz tıkanmıştır ve toksinlerin cilt yoluyla atılımı engellenmiştir…
Cildimiz terleme yoluyla toksinleri dışarı atarak bedenimizin detoks yapması açısından çok önemli bir rolü üstlenmiştir. Eğer gözenekler bloklanırsa yani tıkanırsa toksinler bedenimizde daha uzun süre kalır. Cildimiz üzerinde ince bir tabaka oluşturan ve hemen emilemediği için gözenekleri tıkayarak toksinleri atmamızı engelleyen bebek yağı en sonunda emildiğinde, mineral yağı karaciğer tarafından parçalanır ve bağırsaklardan geçer.
Mineral yağı, bağırsaklarda bulunan yağda çözünür vitaminleri absorbe eder yani yutar, emer. Kısacası organik ve sağlıklı beslenip, vitamin destekleri alsanız da,cildinize sürdüğünüz petrol içerikli mineral yağ sayesinde, hepsi boşa gider çünkü bedeniniz bunlardan faydalanamaz..!

Ayrıca mineral yağın akciğerlere, sinir sistemine, cilde zarar verdiği, erken yaşlanmaya sebep olduğu da iddialar arasındadır.
Kanserden Koruma Koalisyon’unun 2002 yılında yaptığı tarafsız bir araştırma, losyon, şampuan ve sabun gibi hijyen ve kozmetik ürünlerinin halk sağlığını tehdit ettiğini ve hatta sigaradan daha yüksek risk taşıdıklarını söylemektedir. Mineral yağ gibi petrol içerikli kimyasalların kullanıldığı bu ürünler kesinlikle kullanılmamalıdır…
Farkında olalım ve kullandığımız ürünleri bilinçli seçelim. Unutmayın cildinize sürdüğünüz herşey iç organlarınızı ve sağlığınızı doğrudan etkiler.
Kaynak: theholisticmama.com, www.herballuxuries.com

Koltuk Altı Roll-On ve Deodorantlarına Dikkat!!!



Hayatımız  neredeyse  kanserojen materyaller ile çevrelenmiş durumda.Tükettiğimiz  gıdalardan tutun da kullandığımız eşyalara kadar  her şeyin içerisinde kanserojen yapan toksinler bulunuyor. Son yıllarda özellikle yükselen bir periyot  gösteren kanser hastalığı , ne yazık ki  tüm tehlikeleriyle  yanı başımızda  gardını almış , zayıf anımızı kolluyor. Farkında olmadan sürekli  vücudumuza  depoladığımız kansere alt yapı hazırlayan toksinler , gün be  gün birikimlerini arttırıyor ve  bizler  farkında  bile değiliz.Artık teknolojinin  bu kadar  ilerlediği bir  dönemde  bilinçli olmanın ve toksin içeren ürünlere, gıdalara ve markalara karşı tepki vermenin zamanı geldi…

   Hiç bir şey sağlığımızdan daha değerli değildir.
Günlük yaşantımızda en çok karşılaştığımız  sıkıntılardan birisi, aşırı terleme ve terlemeyle birlikte ortaya çıkan ter kokusudur. Terlemenin yanı sıra ter kokusu özellikle hem bireyi hem de  çevresindeki diğer  bireyleri rahatsız  etmektedir.Bunun çözümü olarak  roll-on ve deodorantlar  üretilmiştir. Ter kokusunu  tamamen ortadan kaldıran , terleyen bölgeye kuruluk kazandıran bu roll-on ve deodorantların kanserojen toksinler içerdiğini biliyor muydunuz ?
Deodorant olarak tek bildiğimiz sıkıştırılan gazların ozon tabakasına  verdiği zararlardı. Doksanlı yıllardan bu yana sürekli ozon tabakasına verdiği zararlar  ön planda  tutulmuş ve  ardından roll-on lar üretilmişti. Fakat ozon tabakasının da ötesinde  insan sağlığına verdiği zararlardan bahseden hiç olmadı. İnsan  sağlığından daha önemli bir şey  var mı dünya da ?
Sorularımızın yanıtlarını kendimiz  bulalım ve  sonrasında  kanserli hastaların dokularında bulunan kansorojen maddeler ile karşılaştıralım. Karşımıza çıkan tablonun hepimizi ürküteceğinden eminim…
Re. marka roll-on ‘un içindekiler :Aqua , Alüminyum Zirconium Pentoclorohydrate ,Helianthus Annuus (Sunflower ) Seed oil , Glycerol ,Benzyl alkol …..
A.marka deodorant’ın içindekiler: Butane (Metal bidonlar içinde az bir basınç altında sıvılaşan, yakıt olarak yararlanılan HC formülündeki hidrokarbür gazı. ) Achol Denat , Propylene glycol , Linalool , Carboxamide , Alpha-ısomethyle ıonone , vanlylyl butyl ether , butyl alcohol …..
İçindekiler kısmını görürüz ama  hiç incelemek aklımıza  gelmez. Oysa ki roll-on deodorant  pazarında yer alan tüm ürünlerin içerisinde alüminyum var. Alüminyumun gözenekleri tıkama özelliğine sahip olmasından dolayı bu ürünlerin içerisinde yer  aldığı bilinmektedir.Bayan ürünlerinde  bu oran %20 lerdeyken  erkeklerin kullandığı ürünlerde  bu oran daha fazladır. Bunun nedeni erkelerin bayanlara göre  daha fazla ter üretmesidir.
Alüminyumun zararlarına gelecek olursak eğer  , yapılan bir çalışma  bize  tüm gerçeği göstermektedir.“  İngiltere’deki Reading Üniversitesi’nden Dr. Philippa Darbe de benzer bir sonuca vardı. 20 göğüs tümörünü inceledi ve bunların 18′inde çoğu ter önleyicilerde koruyucu olarak kullanılan parabenler tespit etti. Bilim adamı sonuçları kamuoyuyla şu cümlelerle paylaştı: “Yeni bir çalışma yaptık. Kimyasal olarak 20 tümörün 18′inde paraben tespit ettik. Bu da göstermektedir ki cildimize yaptığımız bazı uygulamalar buna sebep oluyor. En olası adaylar ise deodorantlar, antiperspirantlar (ter önleyiciler), kremler ve vücut spreyleri.” dir. Birçok bilim adamı kanserle alüminyum arasında önemli bir ilişki olduğunu iddia ediyor. Çünkü bu metal DNA’yı bozuyor. DNA kırılması da kansere yol açıyor.
 Bir  başka  durum ise  kadınların doğasında  bulunan östrojen hormonunun göğüs kanserine neden olmasının yanı sıra  vücuda  girebilecek östrojik maddelerinde  göğüs kanserini  tetiklemesidir. Bu tip maddelerden birisi de Alüminyum Chlorohydrate  adlı kimyasaldır. Yapılan klinik çalışmaları  deneyler, Aluminium Chlorohydrate benzeri alüminyum içeren kimyasalların vücutta östrojen benzeri etki oluşturarak hormonel dengeyi bozabileceğini, hücrenin genetik yapısının değişimine sebep olabileceğini ve bunun da  göğüs kanserine yol açabileceğini göstermiştir. Ayrıca Aluminium Chlorohydrate deri tarafından kolaylıkla emilmekte ve vücuda girebilmektedir. Eğer ten traşlı ve temiz ise Aluminium Chlorohydrate’ın vücuda giriş hızının daha da arttığı düşünülmektedir. Aluminium Chlorohydrate içeren deodorantların kullanımı uzun yıllar devam edince kanser riski de o oranda artmaktadır.
Bir diğer  çarpıcı sonuç ise tüyleri diken diken edecek türden, ne yazık ki !
“Kanser vakalarındaki artışın istatistiklerde belirginleşmesinden sonra Aluminium Chlorohydrateiçeren deodorantlar incelenmeye başlanmış; çünkü  klinik çalışmalarda, Aluminium Chlorohydrateiçeren deodorantların uygulandığı koltuk altına en yakın bölge olan göğsün üst-dış kısmında kanser tümörünün daha çok oluştuğu gözlemlenmiştir. ”Bu çalışmalar ışığında  anlıyoruz ki roll-on ve  deodorantlar ile vücuda  giren alüminyum koltuk-altına  en yakın olan göğüs  bölgesinde  birikmekte ve  kansere neden olmaktadır.
Deodorant  ve roll-on’ların içerisinde  yalnızca  alüminyum zararlı değil, içinde  ki çoğu kimyasal hemen hemen kanserojen özelliğe sahip ,şöyle ki  ethylparaben , butylparaben , benzlparaben , methylparaben  gibi kimyasallar petrolden elde  edilmektedir. Bu ürünler  deodorant veya roll-on üretiminde saf su ile karıştırılarak raf ömrü uzatılıyor fakat bu ürünler  özellikle bayanlarda  östrojenik özellik gösterdiğinden  vücutta  artan östrojen miktarı ile göğüs kanseri riski de  artıyor.
Ne  yazık ki farkında olmadan yıllarca roll-on ve deodorant kullanarak hem vücudumuza  alüminyum depoladık hem de östrojen miktarını arttırarak göğüs kanseri riskini de  arttırdık. Avrupalı bilinçli tüketiciler  bu zararların farkına vardığı için Avrupa da parabenler ve alüminyumun bu tür ürünler de kullanılması yasaklanmıştır. İçeriğinde paraben ,saf su ile üretilmemiş yağ bazlı ve alüminyum içermeyen ürünler üretilmeye başlanmıştır.
Bilinçli toplum, sağlıklı yaşam demektir , bunun en iyi örneğini Avrupalı halklardan görüyoruz. Teknolojinin  gelişmesi ile  bizler de bir çok bilgiye  ulaşarak bilinçleniyoruz.
Bu ürünleri hepimiz tüketiyoruz  ve  içeriğindeki maddelerin neler olduğunu ve  nasıl etkileri olduğunu bilmeden. Bu ürünleri hamile bayanların kullandığı da aşikardır. Hamilelikle birlikte her şeyin anneden bebeğe geçtiğini düşünecek olursak özellikle hamile bayanların bu konuda  daha dikkatli olması ve  bu tür ürünleri kullanmaması gerekmektedir. Aksi takdirde kolaylıkla deriden vücuda geçen alüminyum dünyaya gelmemiş bebeğin vücudunda da birikmeye başlayacaktır.
Sağlıklı yaşam ve  kansere karşı korunmak için kanserojen içeren kimyasallardan ve doğal yolla üretilmemiş gıdalardan uzak durmamız gerekiyor. Çocuğumuz  ve  bizlerin sağlığı için hepimiz el ele  verip sağlıklı ürünleri tüketip ,diğer ürünlerin kullanımını  durdurmalıyız. Satışı olmayan kanserojenler  bir müddet sonra üretimden elbette kalkacaktır. Biz bilinçli olursak eğer üretici de bunu dikkate alacaktır.
Lütfen kullandığınız  roll-on ve deodorantların içeriğini kontrol edin ve  kendinizi zehirlere karşı koruyun. Çocuklarınızın ve  ailenizin sizlere  ihtiyacı olduğunu ve hayatın yaşamaya değer olduğunu unutmayın…
Kaynak:
Dr.Phlippa Darbre                                                 
University of Reading, İngiltere
Hücre ve Moleküler Biyoloji Departmanı
Kanser Araştırmaları Merkezi
Darbre PD., Aluminium, Antiperspirants and Breast Cancer.
                        Journal of Inorganic Biochemistry 2005; 99(9):1912-1919
Darbre PD., Underarm Cosmetics and Breast Cancer
                        Journal of Applied Toxicology 2003; 23(2):89-95
http://www.cancer.gov/cancertopics/factsheet/Risk/AP-Deo
http://www.lanaturel.com/products_TR.asp?id=454&mdid=14
http://www.izafet.com/saglik/475743-ter-kokusunu-giderirken-kanser-olmayin.html#ixzz1vrfss51L

3 Ekim 2014 Cuma

Argan Yağı Nedir? Faydaları Nelerdir?



Argan, Afrika kıtasının kuzey bölgesinde yer alan Fas’ta yetişen bir ağaç türüdür. Argan yağı ise, bu ağacın tohumlarından çıkarılan yağdır. Bu bölgede argan yağı, çok eski zamanlardan itibaren sağlık amaçlı olarak yemeklerde kullanılmış ve hala da kullanılmaya devam etmektedir. Günümüz dünyasında sağlık faktörünün ne kadar önemli noktaya geldiği düşünüldüğünde, argan yağı da paralel olarak önemini artırmaktadır. Argan ağacı, ülkemizin konumu itibariyle ülkemizde yetişmediği için, argan yağının bilinirliliği pek yoktur. Fakat, bu yağ özellikle kadınların hayatında önemli bir yer tutar. Çünkü güzellik için kullanılmakta olan kozmetik ürünlerinin hepsinde, argan yağı kullanılmaktadır. Faslı bayanlar onun “Sıvı Altın” olduğunu söylüyor. Kuzey Afrika’nın gelişmiş ülkeleri arasında bulunan Fas’ta yetişen Argan bitkisi tıpta “Argania Spinosa” olarak tanımlanıyor ve birçok güzellik uzmanı tarafından tedavilerde kullanılıyor.

 Argan yağının yararları nelerdir?

Argan yağı, üretildiği ağacın dünya üzerinde tek bir yerde yetiştiğinden dolayı oldukça kıymetli bir yağdır. Üretim aşaması ise, çok zahmetlidir. Argan yağı, içerisinde E vitamini içerir. Bu vitamin, cildin kurumasını engeller, cildi nemlendirir ve de cilt hücrelerini yenileme fonksiyonunda bulunur.

Argan ağacından elde edilen ve tamamıyla doğal olan argan yağı, cilt, tırnak, el, ayak, yüz ve saç için faydaları olan bir yağdır. Kırışıklık sorununa oldukça iyi gelen bu yağ, böyle bir sorunu olanlar için mükemmel bir fırsattır.  Ayrıca bu yağ, saçlarda kullanıldığı takdirde saçların çok canlı ve parlak görünmesini sağlamakta ve aynı zamanda saçlarda meydana gelebilecek kırıkları engellemektedir.
Sağlık ve güzellik açısından oldukça önemli faydaları bulunan argan yağı, doğru bir şekilde kullanıldığı takdirde güzellik kavramına çok büyük artılar katmaktadır.
Kozmetik üretiminde de gözde maddeler arasında yer alan argan yağı, ciltteki sebum üretimini de ciddi bir oranda düşürüyor.

Cilt kuruluğunu önleyen ve ince çizgileri dolduran argan yağı, yağlı ciltler için de umut veriyor. Bir araştırmada, argan yağı içeren kremlerin sebum üretimini yüzde 42 düşürdüğü gözlemlenmiştır.

Özellikle saç bakımında kimi otoriteler bu yağın devrim niteliğinde olduğunu söylüyorlar.

2 Ekim 2014 Perşembe

ECOCERT Belgesi


ORGANİK VE DOĞAL KOZMETİK

 Organik ve Doğal kozmetik ürünleri, içeriğinde hiçbir zararlı kimyasal barındırmayan, üretim aşamasından paketleme aşamasına kadar kontrol ve sertifikasyon kuruluşları tarafından denetlenip sertifika verilen ürünlerdir.
ECOCERT doğal ve organik kozmetik ürünleriniz için standart geliştiren ilk sertifikasyon kuruluşudur. Tüketiciye çevre ve sağlık dostu bir kozmetik ürün sunulmasını hedefleyen ECOCERT standardının temel ilkeleri;

1. Kozmetik ürünün; yenilenebilir kaynaklardan elde edilen malzemelerden ve çevre dostu işlemlerle üretilmesi

  • GMO, paraben, phenoxyethano, nano partiküller, silikon, PEG sentetik parfüm ve boyalar, hayvan kaynaklı maddeler (hayvanlardan süt, bal gibi doğal yollarla elde edilen ürünler haricinde) içeremez.
  • Biyolojik olarak parçalanabilen ya da geri dönüştürülebilir ambalajlar kullanılmalıdır.

2. Organik tarımdan elde edilen doğal içerikler, sertifikasyonun gerçekleştirilebilmesi için  minimum eşikte olmalıdır

Ecocert Standardı, her iki etiket için (doğal ve organik ), toplam içeriğin %95'inin doğal kaynaklı olması gerektiğini bildirir.


  • Doğal ve organik kozmetik etiketi:logo-organic-cosmetics
    Formülde yer alan tüm bitkisel kaynaklı içeriklerin minimum %95 , tüm katkı maddelerinin ise %10 oranlarında olması gerekmekte ve ağırlıklı olarak organik tarımdan elde edilmiş olmalılardır


  • Doğal kozmetik etiketi:logo-natural-cosmetics
    Formülde yer alan tüm bitkisel kaynaklı içeriklerin minimum %50 , tüm katkı maddelerinin ise %5 oranlarında olması gerekmekte ve ağırlıklı olarak organik tarımdan elde edilmiş olmalılardır.


3. İşletme denetimi Ecocert denetçisi tarafından gerçekleştirilir.

BU BELGEYE SAHİP TEK FİRMA ERSAĞ TEMİZLİK VE KOZMETİK ÜRÜNLERİ LTD.ŞTİ. DİR.

1 Ekim 2014 Çarşamba

Ekim Ayı Promosyonu

100 TL' LİK SİPARİŞİNİZE AŞAĞIDAKİ 5 ÜRÜNDEN 1'İNİ; 150 TL'LİK SİPARİŞİNİZE AŞAĞIDAKİ 5 ÜRÜNDEN 3'ÜNÜ SEÇEBİLİRSİNİZ.
* İYİ GÜNLERDE KULLANIN. *

TÜY AZALTICI LOSYONFORMA SOKUCU&ŞEKİLLENDİRİCİ DUŞ JELİ 1000 ml
EL-VÜCUT KÖPÜĞÜ (APARATSIZ) 1000 ml.
ÖZEL YAĞ ÇÖZ 1000 ml.BANYO-WC TEMİZLEYİCİ 1000 ml.

TÜY AZALTICI LOSYON
200 ML

FORMA SOKUCU DUŞ JELİ
1000 ML.

APARATSIZ SIVI EL KÖPÜĞÜ
1000 ML.

YAĞ ÇÖZ
1000 ML.

BANYO WC
1000 ML.
38,00 TL28,00TL21,00 TL18,75TL18,00 TL

 

E-Bülten

Mail Adresimiz

ersagmugla@gmail.com

Takım Arkadaşları