ersağ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ersağ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Mart 2015 Salı

Ersağ Yağçözün Zeytinyağı İle İmtihanı









Gördüğünüz gibi tabaktaki zeytinyağı ve son derece kıvamlı, inatçı ve dirayetli. Bu kıvamlı, inatçı ve dirayetli halini Ersağ Yağçöz uyguladıktan sonra görmek pek mümkün değil. Ersağ Yağçöz yine imtihanı başarıyla geçiyor.

Tükenmez Kalemin Ersağ Damla Konsantre İle Tükendiği An



Biz Ersağ Yazısını Sildik Ama Siz Hayatınızdan Asla Silmeyin. Ersağ Sağlıktır  Ersağ Hayattır.



7 Şubat 2015 Cumartesi

Helal Sertifikası


HELAL SERTİFİKASI

ICRIC , ICCI ( uluslararası İslam ülkeleri ticaret odası ) ve OIC ( İslam konferansı teşkilatı )
Kuruluşumuz ICRIC ( Islamic chamber research & information Center) in Avrupa ve Türkiye temsilciliğini 2009 yılı itibari ile yürütmektedir.
Kuruluşumuz Helal sertifikasyonu konusunda 2007 yılından itibaren Türkiye cumhuriyeti ve Avrupa birliği ülkeleri kapsamında faaliyet göstermektedir.


ICRIC , ICCI ( uluslararası İslam ülkeleri ticaret odası ) ve OIC ( İslam konferansı teşkilatı ) tarafından ,merkezi Tahranda olmak üzere Helal gıda sertifikasyon ve akreditasyon merkezi olarak kurulmuş olup faaliyetlerini 57 İslam ülkesinde yürütmektedir.
Yaklaşık 11 ülkede resmi ofis ve 36 ülkede temsilcilik sıfatıyla hizmetlerini müşterilerine sunmaktadır.
2010 yılı temmuz ayında yapılan son olağan toplantıda ICRIC ‘in yayınlamış olduğu “ Global Halal Standardı” İslam konferansı teşkilatı tarafından doğrulanmış olup 57 ülkenin kabulünü kazanmıştır.
Ayrıca ICCI tarafından uluslararası geçerliliği onaylanan, tek bir belgelendirme ve akreditasyon merkezi olarak tanımlanmış,ilgili odalar ve borsalar birliği ve İslam ülkeleri ticaret odalarına bilgi verilmiştir.
Bugüne kadar dünyada 1100 ‘e yakın helal gıda sertifikasyon hizmetini başarıyla tamamlayan bu merkez, 2010 yılı itibari ile “ ürün belgelendirme “ kapsamında helal ürünlerin muayene ve test hizmeti işine de başlamıştır.
Kritik olarak tanımlanan hammadde ve ürünleri kendi bünyesinde olan laboratuarlarda deneye tabi tutarak doğrulama ve sertifikasyon hizmetini sağlamıştır.
Sertifikasyon standardı global olarak ISO 22000 GGYS’ini de kapsayan içerikte ağlanmaktadır. Denetimleri uzman baş denetçileri ve ilgili kapsamda uzman denetçilerinin vasıtasıyla yapmaktadır.
Sektörel anlamda tüm dünyada geçerliliği kabul gören ICRIC’in helal sertifikası iki dilde İngilizce ve Arapça olarak hazırlanmaktadır.

9 Kasım 2014 Pazar

Nar Lekesi Nasıl Çıkarılır?








Nar lekesinin çıkmayan bir leke olduğu geçmişten günümüze kadar dile getirilmiş olsada Ersağ Damla Konsantre bu ön yargıyı tek başına yıkmayı başarmıştır. Bizzat tarafımızdan yapılan deneyde nar lekesinin de artık çıkarılabilir olduğunu gözler önüne sermiştir.









7 Kasım 2014 Cuma

Kasım Ayı Promosyonu

100 TL' LİK SİPARİŞİNİZE AŞAĞIDAKİ 5 ÜRÜNDEN 1'İNİ; 150 TL'LİK SİPARİŞİNİZE AŞAĞIDAKİ 5 ÜRÜNDEN 3'ÜNÜ SEÇEBİLİRSİNİZ.
* İYİ GÜNLERDE KULLANIN. *

CLEAN BALL MASAJ KREMİ 200 ml.ERSAĞ TERMAL ÇAMUR 200 MG
SIVI EL SABUNU 1000 ml.
GENEL TEMİZLİK  1000 ml.ODA SPREYİ (BAHAR ESİNTİSİ) 500 ml
MASAJ  KREMİ
200 ML
TERMAL ÇAMUR
200 ML.
SIVI EL SABUNU
1000 ML.
GENEL TEMİZLİK
1000 ML.
ODA SPREYİ (BAHAR ESİNTİSİ)
1000 ML.
37,50 TL27,50 TL18,00 TL16,00 TL15,00 TL

2 Ekim 2014 Perşembe

ECOCERT Belgesi


ORGANİK VE DOĞAL KOZMETİK

 Organik ve Doğal kozmetik ürünleri, içeriğinde hiçbir zararlı kimyasal barındırmayan, üretim aşamasından paketleme aşamasına kadar kontrol ve sertifikasyon kuruluşları tarafından denetlenip sertifika verilen ürünlerdir.
ECOCERT doğal ve organik kozmetik ürünleriniz için standart geliştiren ilk sertifikasyon kuruluşudur. Tüketiciye çevre ve sağlık dostu bir kozmetik ürün sunulmasını hedefleyen ECOCERT standardının temel ilkeleri;

1. Kozmetik ürünün; yenilenebilir kaynaklardan elde edilen malzemelerden ve çevre dostu işlemlerle üretilmesi

  • GMO, paraben, phenoxyethano, nano partiküller, silikon, PEG sentetik parfüm ve boyalar, hayvan kaynaklı maddeler (hayvanlardan süt, bal gibi doğal yollarla elde edilen ürünler haricinde) içeremez.
  • Biyolojik olarak parçalanabilen ya da geri dönüştürülebilir ambalajlar kullanılmalıdır.

2. Organik tarımdan elde edilen doğal içerikler, sertifikasyonun gerçekleştirilebilmesi için  minimum eşikte olmalıdır

Ecocert Standardı, her iki etiket için (doğal ve organik ), toplam içeriğin %95'inin doğal kaynaklı olması gerektiğini bildirir.


  • Doğal ve organik kozmetik etiketi:logo-organic-cosmetics
    Formülde yer alan tüm bitkisel kaynaklı içeriklerin minimum %95 , tüm katkı maddelerinin ise %10 oranlarında olması gerekmekte ve ağırlıklı olarak organik tarımdan elde edilmiş olmalılardır


  • Doğal kozmetik etiketi:logo-natural-cosmetics
    Formülde yer alan tüm bitkisel kaynaklı içeriklerin minimum %50 , tüm katkı maddelerinin ise %5 oranlarında olması gerekmekte ve ağırlıklı olarak organik tarımdan elde edilmiş olmalılardır.


3. İşletme denetimi Ecocert denetçisi tarafından gerçekleştirilir.

BU BELGEYE SAHİP TEK FİRMA ERSAĞ TEMİZLİK VE KOZMETİK ÜRÜNLERİ LTD.ŞTİ. DİR.

1 Ekim 2014 Çarşamba

Ekim Ayı Promosyonu

100 TL' LİK SİPARİŞİNİZE AŞAĞIDAKİ 5 ÜRÜNDEN 1'İNİ; 150 TL'LİK SİPARİŞİNİZE AŞAĞIDAKİ 5 ÜRÜNDEN 3'ÜNÜ SEÇEBİLİRSİNİZ.
* İYİ GÜNLERDE KULLANIN. *

TÜY AZALTICI LOSYONFORMA SOKUCU&ŞEKİLLENDİRİCİ DUŞ JELİ 1000 ml
EL-VÜCUT KÖPÜĞÜ (APARATSIZ) 1000 ml.
ÖZEL YAĞ ÇÖZ 1000 ml.BANYO-WC TEMİZLEYİCİ 1000 ml.

TÜY AZALTICI LOSYON
200 ML

FORMA SOKUCU DUŞ JELİ
1000 ML.

APARATSIZ SIVI EL KÖPÜĞÜ
1000 ML.

YAĞ ÇÖZ
1000 ML.

BANYO WC
1000 ML.
38,00 TL28,00TL21,00 TL18,75TL18,00 TL

29 Eylül 2014 Pazartesi

Evsel Kimyasal Maddeler

Bilim ve Teknik Kasım 2011

Bu kimyasal maddelerle ilgili daha önce yapılan çalışmaların çoğu hayvanlar üzerinde gerçekleştirilmiş ve insanlarda da benzer etkileri olacağı öngörülmüş. Üreme, kimyasal maddelere maruz kalınması sonucunda etkilenen biyolojik olguların ilk başta geleni olabilir, çünkü üreme sisteminin bozulması hayli kolaydır. Düşük de çevresel zararlılara maruz kalınması ile ortaya çıkan etkilerin bir sonucu olabilir. Şu soruları da sorabiliriz: Bu kimyasal maddelerin gelecek nesillere etkileri nedir? Hormonları bozucu ajanların gelecek nesillerin üremesi üzerinde de etkileri olduğunu biliyoruz. Bu durum, annenin o maddelere maruz kalması sonucu mu ortaya çıkıyor? Yapılan yeni bir çalışmada, yine pek çok evsel üründe ve kozmetikte bulunan bir kimyasal maddenin kadınlarda doğurganlığın azalmasıyla bağlantısı olduğu gösterilmiş. Araştırmacılar 1000’den fazla hamile kadın üzerinde inceleme yapmış ve kanlarında yüksek seviyelerde perfloro kimyasalları (PFC’ler) bulunan kadınların çok daha zor gebe kaldığını göstermişler. PFC’ler suya, kire veya yağa dayanıklı tekstil ve deri üretiminde kullanılıyor. Ayrıca tırnak cilaları, diş macunları ve cilt nemlendiriciler gibi kişisel bakım ürünlerinde de bulunuyorlar. Kimyasal maddeler bozunmaya karşı dayanıklılar, çevrede ve vücutta yıllarca kalma eğilimindeler. PFC’lerden özellikle önemli olanları, PFOS ve PFOA olarak bilinen perflorooktan sülfonat ve perflorooktanoat.
PFOS’lar ve PFOA’lar hayvanların karaciğerlerinde, bağışıklık ve üreme sistemlerinde görülen zehirli etkilerle ilişkilendirilmiş. Çok sayıda çocuğu olan kadınların kanlarında az sayıda çocuğu olan kadınlarda olduğundan daha düşük PFOS ve PFOA bulunduğu gösterilmiş.Günümüzde hemen hemen her evde ortalama 15-50 litre zararlı madde bulunuyor ve genellikle 60’tan fazla zararlı ürün de kullanılıp depo ediliyor. Örneğin evsel temizleyiciler, otomotiv ürünleri,boyalar, çözücüler, böcek öldürücüler,kozmetikler. Evde gerçekleşen zehirlenme olaylarının % 50’si beş yaşın altındaki çocuklarla ilgili. Yapılan çalışmalar uyarı etiketlerinin yetersiz olduğunu gösteriyor. Bazı etiketler yanlış ilk yardım bilgisi,bazıları eksik bilgi içeriyor, bazıları ise aslında olmayan tehlikelere dikkat çekiyor. Çok kullanılan 15.000 kimyasal  maddeden yaklaşık % 75’i için henüz zehirlilik testi yapılmamış. ABD Çevre Koruma Ajansı’nın çalışmaları, hava kirleticilere maruz kalma oranlarının iç ortamlarda 2-5 kat arttığını, bazen de dış ortamlara
göre 100 kat fazla olduğunu göstermiş. Ortalama bir evde bulunan 150’den fazla kimyasal madde alerjilere, doğum kusurlarına, kansere ve psikolojik bozukluklara neden oluyor. Temizleme ürünleri ve diğer evsel ürünler başlıca sorumlular arasında. Bunların yanı sıra kişisel bakım ürünlerinde bulunan kimyasal maddelerin 884’ü zehirli, 146’sı tümöre yol açıyor, 218’i üreme bozukluklarına, 314’ü biyolojik mutasyona, 376’sı deri ve göz tahrişine neden oluyor. Son 20-30 yıldır daha zehirli kimyasal maddeler hayatımıza daha da fazla girdikçe,vücudumuzdaki yağ dokusunda biriken zehir seviyesi artıyor. Biyobirikim çalışmaları bazı zehirlerin yaşamımız boyunca vücudumuzda biriktiğini gösteriyor. Birikim genç yaşlarda başlıyor ve nadir görülen rahatsızlıklara giderek daha sık rastlanıyor. Örneğin böcek öldürücülerin evsel ürünlerin bileşimlerine girmesiyle çocukluk kanserlerinde % 28 artış gözlenmiş. On yıl içinde astım vakalarında % 42 artış gözlenmiş. Çocuk doğmadan önce bahçede veya evde zararlı organizma öldürücüleri kullanan ailelerin çocuklarında lösemi görülme riski daha yüksek.


Çevresel Zararlılar

Fosfatlar: Fosfatlar suyu yumuşatmak için kullanılan minerallerdir. Çok etkili temizleyiciler olmalarına karşın gübre olarak da etki gösterirler. Boşaltıma karışan temizlik maddelerinin içindeki fosfatlar nehirlere, göllere, denizlere ve okyanuslara ulaşır. Özellikle göllerde ve nehirlerde alglerin hızla çoğalmasına ve su kirliliğine yol açarlar. Fosfatlar atıksu arıtma işlemi sırasında özel kimyasal maddelerin ilavesiyle uzaklaştırılabilir, ancak bu pahalı bir işlemdir. Birçok ülke evsel deterjanlarda ve diğer bazı temizlik maddelerinde fosfatların kullanılmasını yasakladı. Bulaşık makinesi deterjanları genellikle fosfat kısıtlamalarının dışındadır, bilinen birçok marka fosfat içerir, ancak fosfat içermeyen alternatif ürünler de var. Elde yıkama deterjanlarında ise fosfat bulunmuyor.

Petrol temelli içerikler: Birçok temizleyicinin temel bileşeni, yüzey aktif madde adı verilen deterjanın  kendisidir. Birçok yüzey aktif madde petrol temellidir. Bazı ürünler içeriklerinin Hindistan cevizinden veya başka bitkisel yağlardan oluştuğunu iddia ediyor. Tamamen petrolsüz yüzey aktif madde yapmak mümkün, ancak birçok yüzey aktif madde, bitkisel olduklarını iddia edenler de dâhil, kısmen de olsa petrol kaynaklı. Bitkisel yağların en önemli avantajı yenilenebilir kaynaklar kullanılarak üretilmiş olmaları. Petrol kısıtlı bir kaynak ve rafine etme işlemleri kirlilik yaratıyor. Bu kirlilik, bitki yağları üretiminde zararlı organizma öldürücü
kullanımı ve diğer etkilerle karşılaştırılabilir. Petrolsüz ürünleri almak için arabanızla kat edeceğiniz uzun yol harcadığınız benzin düşünülürse bu ürünlerin getireceği avantajların önüne geçebilir.

Biyobozunurluk: Temizleyici maddelerdeki  birçok bileşen balıklar ve diğer canlılar için zararlı. Temizleme ürününü kullanıp lavabonuzdan gönderdikten sonra sisteme karışan bu ürünlerdeki bileşenlerin birçoğu su arıtma işlemi sırasında zararsız bileşiklere parçalanmalıdır. Aslında birçok modern temizlik ürünü görece hızla biyobozunacak şekilde tasarlanıyor. Biyobozunur olarak tanıtılan ürünler çevre için diğerlerinden daha mı iyi? Belki de değil. Tüketicinin ürünün biyobozunurluğunu değerlendirebilmesi için gerçekten güvenilir bir yol yok. Bitkisel yağdan yapılmış yüzey aktif maddelerin petrolden yapılmış olanlardan daha biyobozunur olması gerekmiyor. Temizleme amaçlı kullanılan, zayıf biyobozunurluğa sahip petrol kaynaklı sadece bir tek yüzey aktif madde var. Bu madde nonilfenol etoksilat. Temizlik ürünlerinin bileşimini gösteren listede nadiren görülür. Çünkü görürseniz ürünü almak istemeyebilirsiniz. Nonilfenol etoksilatlar ve bunların türevleri olan oktifenil etoksilatlar, saç boyalarında, şampuanlarda ve saç şekillendiricilerde çokça kullanılıyor. Genellikle “nonoxynol” veya “octoxynol” olarak gösteriliyorlar. Nonoxynol-9 sıklıkla spermisid (sperm öldürücü) olarak kullanılıyor.

Klor: Klor son yıllarda birçok çevrecinin ve başkalarının da haklı saldırısına uğruyor. Özellikle organoklor bileşikleri çok tehlikeli ve çevrede uzun süre kalıyor. Birçok evsel temizleyici klorlu beyazlatıcı içeriyor. Klorlu beyazlatıcı veya sodyum hipoklorit, bir organoklor değil, ancak reaktif olduğu ve akciğere ve göze zarar verdiği için tehlikeli. Klorlu beyazlatıcı içeren ürünler genellikle az miktarda organoklorürler de içerir, bunun da hayvanlarda kanser yaptığı gözlenmiştir. Doğal olarak, insanlar üzerinde de aynı etkiyi yapması bekleniyor. Öyleyse klorlu beyazlatıcı kullanmaktan vazgeçmeli miyiz? Şart değil, fakat beyazlatıcı kullanımını en aza indirebiliriz. Görece daha az zararlı beyazlatıcılar da var. Fakat hiçbiri dezenfektan olarak işe yaramaz. Klorlu beyazlatıcı içeren temizlik ürünleri kullanmamak, dezenfeksiyon yapılması gereken durumlarda kloru tek başına kullanmak, daha az tüketim sağlamanın bir yol olabilir.

Evsel Kimyasal Maddelerin Sağlığa Etkileri

Evlerin çoğunda bulunan temizleyiciler genellikle çocukların da ulaşabileceği yerlerde saklanıyor. Ayrıca bazı temizlik maddeleri gıdalara benzeyebiliyor, bazıları da gıdalar gibi kokuyor. Bir evde olabilecek en tehlikeli üç temizleme ürünü şunlar: Lavabo açıcılar, fırın temizleyiciler ve asidik tuvalet temizleyiciler. Bunların çoğunda “TEHLİKELİ” etiketi var. Aşındırıcı ürünler deride ve gözlerde ciddi yanmalara neden olur. Kazara yutulurlarsa iç yanıklara neden olurlar. Bunların birçoğu diğer maddelerle karıştıklarında çeşitli şekillerde tepkimeye girebilir. Bazı pas çözücüler de aşındırıcı özelliktedir. Pek çok temizleyici deriyi ve gözleri tahriş eder. Sadece aşındırıcı ürünler yanıklara neden olur. Aslında evlerde bu tür ürünlerin bulunmasına gerek yok, hepsinin de daha güvenli alternatifleri var. Yutulurlarsa çok tehlikeli olan diğer ürünler ise çözücü içerenler. Gazyağı, yağ temelli boyalar, boya uzaklaştırıcılar ve birçok otomotiv ürünü çözücü içerir. Temizlik ürünlerinin az bir kısmı da çözücü temellidir, örneğin bazı mobilya cilaları, kuru temizleme sıvıları, leke gidericiler ve bazı metal parlatıcılar. Bu ürünler “yutulması zararlı veya ölümcüldür” şeklinde etiketlenmiştir. Çözücü temelli bir ürün yutulduğunda akciğerlere kadar ulaşabilir. Burada akciğer yüzeyini kaplayarak pnömoni benzeri ölümcül bir duruma yol açar. Bazı çözücü temelli bileşiklerin yerine yine aynı işi yapan, su temelli ürünler kullanılabilir. En genel evsel kazalar beyazlatıcı ve amonyak içeren ürünlerin karıştırılması nedeniyle yaşanıyor. Bu şekilde bir kimyasal tepkime gerçekleşir ve “kloramin” adı verilen bir bileşik oluşur. Kloramin gazı akciğerler için hayli tahriş edicidir, öksürük ve tıkanmaya neden olur. Klorlu beyazlatıcı, tuvalet temizleyici ve pas çözücü gibi asitli ürünlerle karıştırılırsa da tehlikeli klor gazı oluşur.
Beyazlatıcı ve amonyak içeren en genel evsel temizleyiciler klorlu çamaşır temizleyiciler ve evsel amonyaktır. Bu ürünler genellikle keskin kokuları sayesinde ayırt edilebilir. Astım, kronik akciğer veya kalp problemleri olanlar bu ürünleri kullanmamalıdır. Zaman zaman bu ürünlerin kuvvetli kokusunu gidermek amacıyla içlerine limon veya başka bir ferah koku eklenebilir. Bu aslında kötü bir uygulamadır. Çünkü kötü koku aynı zamanda o ürünü koklamanın kişiye zarar vereceğini gösteren bir uyarıdır. Koku vericiler genellikle zehirli olarak ele alınmamalarına rağmen birçok insan oda spreyleri, parfümler, yumuşatıcılar ve temizleme ürünlerindeki kuvvetli kokulara tahammül edemez. Yumuşatıcıların ve temizleme ürünlerinin kokusuz olanları da vardır. Oda spreyleri kullanılmamalı, onun yerine kötü kokunun kaynağı bulunarak  ortamdan uzaklaştırılmalıdır. Sprey kullanmadan, pencereleri açarak da bir odanın havası temizlenebilir. “Yeşil” Ürünler: Son yıllarda ürünlerin çevresel etkilerine göre satın alınması eğilimi var. Bu tip ürünlerin ya zehirli olmaması, çevresel olarak güvenli, zararsız, geri dönüştürülebilir, biyobozunur olması ya da sayılan bu özelliklerin tümüne birden sahip olması beklenir. Unutmayın ki hangi ürün olursa olsun, üretiminin çevreye mutlaka bir etkisi vardır. En iyi ürünler, en az zarar verenlerdir. Alışveriş yaparken şüpheci olun. Genel amaçlı ürünlerden ziyade belirli amaçlara yönelik ürünler tercih edilmelidir. Örneğin “3 gün içerisinde % 90’dan fazla biyobozunur” denmesi, sadece “biyobozunur” denmesinden çok daha fazlasıdır. “Fosfat içermez” denmesi “çevresel olarak güvenlidir” denmesinden daha iyidir. Çelişen özelliklere de dikkat edilmelidir. Ürünün bir yüzünde “zehirli değildir” yazarken diğer yüzünde “buharı zararlıdır” yazıyorsa ortada bir yanlışlık vardır. Sunduğu ürünün içilebilecek kadar güvenli olduğunu söyleyen satıcılara karşı özellikle dikkatli olunmalıdır. Bu nadiren söylenen bir şey olsa da, ağız yoluyla zehirlenme olasılığının düşük olması ürünün zararsız olduğu anlamına gelmez. “Zehirli olmayan” böyle bir ürün var mıdır? Yeterince alırsanız bütün kimyasal maddeler zehirlidir. Genel olarak bir ürün, eğer ölümcül dozu vücut ağırlığı kilogramı başına 5 gramdan büyükse zehirsiz kabul edilir.

Evde bir zehir turu

Alışveriş sırasında yapılacak bilinçli seçimlerle evlere zehirli kimyasal maddelerin girmesi önlenebilir. Evinizde nelerin zehirli olabileceğine dair bir fikriniz var mı? Bir “zehir turu” yapalım: 

Mutfakta: Çok amaçlı temizleyiciler, amonyak temelli temizleyiciler, beyazlatıcı, çelik veya diğer metal parlatıcılar, bulaşık deterjanı, fırın temizleyici, ovarak kullanılan temizleyiciler tehlikeli kimyasal maddeler içerir. Bazı örnekler:  

*Sodyum hipoklorit (klorlu beyazlatıcıda): Amonyakla karışırsa zehirli kloramin gazı çıkar. Bu gaza kısa süreli maruz kalınması, orta derece astım belirtilerine veya daha ciddi solunum problemlerine yol açar.
*Petrol damıtma ürünleri (metal parlatıcılarda): Kısa süreli maruz kalma geçici göz buğulanmasına, uzun süreli maruz kalma sinir sisteminde, deride, böbreklerde ve gözlerde ciddi hasara neden olur.
*Amonyak (cam temizleyicilerde): Gözü tahriş eder, baş ağrısı ve akciğer harabiyetine neden olur.
*Fenol ve kresol (dezenfektanlarda): Aşındırıcıdır. İshale, bayılmaya, baş dönmesine, böbrek ve karaciğer hasarına neden olur.
*Nitrobenzen (mobilya ve yer cilalarında): Deride renk kaybına, nefes kesilmesine, kusmaya ve ölüme neden olur. Kanser ve doğum kusurlarıyla ilişkilidir.
*Formaldehit (birçok üründe koruyucu olarak): Kanserojen olduğu sanılıyor. Gözler, boğaz, deri ve akciğerler için kuvvetli tahriş edicidir.
Temizlik malzemeleri dolabında:

Çok sayıda ürün zehirli bileşen içerir. Halı temizleyici, oda spreyi, çamaşır yumuşatıcı, çamaşır deterjanı, yapışmayan örtüler, küf temizleyiciler, koku topları ve leke sökücüler genellikle tahriş edici veya zehirli
maddeler içerir. Örneğin:
* Perkloroetilen veya 1,1,1-trikloroetan çözücüler (leke sökücü ve halı temizleyicilerde): Yutulduğunda karaciğer ve böbrek hasarına neden olur, perkloroetilen hayvanlar için ve büyük olasılıkla insanlar için de kanserojendir.
*Naftalin veya paradiklorobenzen (koku toplarında): Naftalinin insanlar için kanserojen olduğu sanılıyor. Gözler, kan, karaciğer, böbrekler, deri ve merkezi sinir sistemine zarar verir. Paradiklorobenzen ise merkezi sinir sistemi, karaciğer ve böbrekler için zararlıdır.
*Hidroklorik asit veya sodyum asit sülfat (tuvalet temizleyicilerde): Deride yanıklara, yutulduğunda ishale ve mide yanıklarına neden olur, ayrıca yanlışlıkla göze sıçradığında körlüğe neden olabilir.
*Yumuşatıcılar ve bunlarda kullanılan bazı parfümler hassas bünyeli kişilerde tahrişe neden olabilir.
Oturma odası ve yatak odasında: Tipik bir evde döşemeler bile zararlı olabilir. “Kırışmaya dayanıklıdır”
etiketli dokumalar genellikle formaldehit reçineyle işlenmiştir. Ütü istemeyen kumaşlar ve nevresimler, perdeler, yatak giysileri ve diğer tüm dokunmuş ürünler, fakat özellikle “kalıcı ütülü” veya “kullanımı kolay” ifadeleriyle satılan polyester/ pamuk karışımları, bu kapsamdadır. Modern mobilyalar formaldehit ve başka kimyasal maddeler saçan sıkıştırılmış odundan yapılıyor. Halılar ise genellikle böcek ve mantar öldürücülerle işlem
görmüş yapay fiberlerden yapılıyor. Ofis halılarının birçoğu, 4-fenilsiklohekzen adı verilen, halının lateks alt kısmında katkı maddesi olarak kullanılan bir kimyasal içeriyor, bu maddenin de “sağlıksız” ofis binalarından sorumlu olduğu düşünülüyor.
Banyoda: Sayısız kozmetik ve kişisel bakım ürünü zararlı maddeler içeriyor. Örneğin:
*Şampuanlarda kresol, formaldehit, glikoller, nitratlar/nitrozaminler ve kükürt bileşikleri
*Saç spreylerinde bütan iticiler (kanserojen metilen klorürün yerine), formaldehit reçineler
*Antiperspirant ve deodorantlarda kullanılan alüminyum klorhidrat, aerosol iticiler, amonyak, formaldehit, triklosan
*Losyonlar, kremler ve nemlendiricilerde glikoller, fenol, parfümler ve boyalar

Hobi odasında: Hobi malzemelerinde kullanılan tehlikeli ürünlerle ilgili yasal kısıtlamalar olmasına rağmen bazı resim malzemelerine maruz kalmanın sağlık bakımından riskleri vardır. Tehlikeli kimyasal maddelere ve metallere örnek olarak şunlar verilebilir:
*Seramik boyalarında, boyalı cam malzemelerde ve birçok boyada: Kurşun
*Gümüş lehimlerde ve boyalarda: Kadmiyum
*Resim ve seramik boyalarında: Krom
*Seramik boyalarında ve bazı kahverengi yağ ve akrilik resim boyalarında: Mangan dioksit
*Bazı mavi boyalarda ve akrilik resim boyalarında: Kobalt
*Akrilik boyalarda ve fotoğraf ürünlerinde koruyucu olarak kullanılan: Formaldehit
*Boya ve vernik uzaklaştırıcılarda, aerosol spreylerde ve kalıcı mürekkeplerde: Aromatik hidrokarbonlar
. Mürekkep ve vernikte, boya uzaklaştırıcılarda,
lastik hamurunda, aerosol spreylerde: Klorlu hidrokarbonlar (çözücüler)
*Boya ve lastik hamuru incelticilerde, sprey katkılarında ve ipek baskı mürekkeplerinde: Petrol temelli
Çözücüler
*Fotoğraf ürünlerinde, vernik incelticilerde, boyalarda ve aerosol spreylerde: Glikol eterleri ve asetatlar
Garajda: Çok sayıda tehlikeli kimyasal bulunur. Boyalar, boya incelticiler, benzen, kerosen, mineral yağlar, terebentin, motor yağları ve gazyağı gibi. Bu ürünlerdeki kimyasal maddeler özetle şöyle sıralanabilir:
*Boya incelticilerdeki klorlu alifatik ve aromatik hidrokarbonlar karaciğer ve böbrek hasarına neden olur.
*Gazyağındaki petrol hidrokarbonları, motor yağları ve benzen, deri ve akciğer kanseri ile bağlantılıdır.
*Yağ temelli resim boyalarındaki mineral yağları deri, göz, burun, boğaz ve akciğer için tahriş edicidir.
Havadaki yüksek derişimleri sinir sistemi hasarına, bilinç kaybına ve ölüme neden olabilir.
*Boya incelticilerdeki ketonlar solunum sorunlarına yol açabilir; görülen etki ketonun ne olduğuna göre değişir.
*Odun pastasındaki ketonlar ve toluen hayli zehirlidir. Deri, böbrek, karaciğer, merkezi sinir sistemi hasarına neden olur, üreme sistemini etkileyebilir.

Bahçede: Zararlı organizma öldürücüler evlerdeki en zararlı maddelerdendir. Bu tip ürünlerde yaklaşık
olarak 1400 böcek öldürücü, zararlı ot öldürücü ve mantar öldürücü bileşen vardır. Ayrıca kömür tutuşturucu sıvılar petrol kaynaklı çözücüler içerir. Yanıcı olmaları ve yiyeceğin tadını bozmalarının yanı sıra bazıları da kanserojen olarak bilinen benzen içerir.



Kaynaklar
Medical News Today, 2 Şubat 2009.
www.parentingbookmark.com/pages/Environment01.htm
www.acereport.org/cleaners.pdf


Prof .Dr.Adil Denizli 
Doç.Dr.Handan Yavuz
Hacettepe Üniversitesi,
Kimya Bölümü,
Biyokimya Anabilim Dalı

1 Temmuz 2014 Salı

BEKLENEN ÜRÜN ÇIKTI...

BEKLEDİĞİNİZ ÜRÜNLERDEN BİRİ OLAN; 40 YAŞ ÜSTÜ KİŞİLERİN KULLANIMI İÇİN ÖZEL FORMÜLE EDİLMİŞ, ERSAĞ OLGUN CİLTLER İÇİN KREM ÇIKTI...MEVCUT KIRIŞIKLARIN DERİNLİĞİNİ AZALTMAYA, ÇİZGİLERİN GÖRÜNÜMÜNÜ HAFİFLETMEYE VE YAŞLANMA BELİRTİLERİNİN OLUŞUMUNU AZALTMAYA YARDIMCI OLUR. BUGÜNDEN İTİBAREN SİPARİŞLERİNİZE EKLEYEBİLİRSİNİZ.
 
 
 
 
 

3 Haziran 2014 Salı

Ersağ Özel Yağçöz Mucizesi


Değerli Ersağ kullanıcıları elimde görmüş olduğunuz bir aspiratör filtresi. Ersağ Özel Yağçöz ile yaptığımız küçük bir deney sonucu herhangi bir ovalama işlemi yapmadan sadece püskürterek bile biriken yağların nasıl aktığını hayretle izleyeceksiniz. Lütfen dikkat edin bu ürün kimyasal değil %100 bitkisel bir üründür.
www.ersagbitkiseltemizlik.com
www.ersagbitkiseltemizlik.blogspot.com.t­r

27 Mayıs 2014 Salı

İşte Ersağ Farkı...

Ersağ temizlik ve kozmetik ürünleri üretimine ilk günde duyduğu heyecanla, tecrübe ve deneyimle geliştirerek her geçen gün başarılarını arttırarak yoluna devam etmektedir. Ersağ Ltd. Şti. her zaman ürünlerinin arkasında, üye/ müşterilerinin daima yanında oldu olmaya da devam etmektedir. Söyledikleri sözü askıda bırakmayarak her zaman ispatladırlar. İşte yine sözlerinin ispatına bir yenisini daha ekledirler. Ersağ Bulaşık Sıvısı içerisinde; piyasadaki deterjanda kullanılan, insan ve çevre sağlığına zarar veren madde olan LABSA  (lineer alkil sülfonik asit) bulunmadığının analiz raporu aşağıdadır.
 
 

22 Mayıs 2014 Perşembe

Neden Ersağ

ERSAĞ
Ersağ dan sizlere para kazanırdırıken en güzel dostlukları sunsak,
Senede  3-4 kez tatil imkânı versek,
Sıra dışı Ersağ  başarı hikayelerinizi önünüze sersek.
Bizim için diplomalarınız değil, nitelikleriniz önemli desek,
 
Ersağ işimizde bizimle birlikte çalışmaya VAR MISINIZ ?
NEDEN BU İŞİ YAPIYORUZ?
 
Dünya ekonomistlerince ”Geleceğin işi” olarak öngörülen ve son on yıldaki gelişimi ile Network Marketıng bir iş fikrinden çok kendi işini kurmaya sermayesi olmayan insanların, risk almadan kendi işlerini kurabildiklerini ispat etmiş bir ”Çözüm Yolu”dur.Araştırmalarda son on yıldaki zenginlerin %20 sinin bu alanda çalışmaya başlamış ve sonuca ulaşmış temsilcilerden oluştuğu görülmektedir. Ürünlerin sadece şirket temsilcilerince satılması, başka aracıların olmaması (Toptancı, nakliye, perakendeci v.s.) milyonlarca dolara mal olan reklam giderlerinin olmaması, ürün kalitesi ve çeşitliliğinin artmasına aynı zamanda uygun fiyattan memnun müşterilere ulaşmasının nedenidir. Memnun müşteri ve birebir danışmanlık hizmeti sayesinde tavsiye yoluyla hem ürünlere hem de işimize talep artacak ve buda işimizin gelişimini ve yayılımını sağlayacaktır.
NEDEN ERSAĞ  ?
 
Birçok Network marketing şirketi yurtdışından gelerek Türkiye’de çalışmışlar ve yüksek cirolara ulaşmışlardır. Şirketimiz Türkiye’den doğup Dünya ya açılmayı bekleyen Uluslar arası platformda adını duyurmuş ilk ve tek Türk Network Şirketidir. Bu gururu, Yeni ve Capcanlı bir heyecanla, kendi şirketimizle Ülkemiz ve vatandaşlarımız için Başarıya ve Kazanca dönüştürme çabasındayız.
Ersağ olarak farklarımız;
  • Kariyerlerinizi 1 ay değil 2 ay ekip cironuz ile yapabilme imkanı ile daha erken kariyer ve yüksek kazanç,
  • Kariyeriniz korunur, cironuz      düşse de Ersağ ’da      kariyerden düşmek yok,
  • Türkiye’de ilk ve tek olma      özelliğine sahip ürünler(Fosfat %0)
  • %21 değil, %24 ya da %25 değil,      %33 performans primi ve %9 a  varan ve 3 derinlikte liderlik primleri      ile kazançlı marketing plana sahip olduğu için organizasyon kuran      liderlere daha fazla kazandırır.
  • Yurt dışına ürün gönderebilme      ve organizasyon kurma(internasyonel),
  • Ürettiği ürünlerde kullandığı      bitkileri ve içeriğini açıklayabilen tek şirket,
  • Yasal sıkıntıları olmayan, her      türlü izin belgeleri ve analiz raporları mevcut,
  • İş tanıtım ve eğitim      seminerleri desteğini veren bir şirket,
  • Ofis desteği.
  • 100 Lira üzeri alışverişlerde      ortalama 25 Lira hediye ürün göndererek, satış kârı haricinde extra kazanç      imkanı verir.
NASIL PARA KAZANACAĞIM?
Para kazanmaya başlamanız için öncelikle üye olmanız gerekir. Böylece, Şirketimizden piyasada bulunmayan bu özellikli ürünleri %25 indirimli alma ve bu işi başkalarıyla paylaşarak onlar ada iş imkânını sunma hakkını elde edersiniz. ÜCRETSİZ ÜYE OLUP indirimli ürün almaya başlayabilirsiniz. Oragnizasyon kurarak SINIRSIZ kazanmaya başlamak için indirimli fiyat üzerinden 100 Liralık ürün almanız yeterli olacaktır. Hangi ürünleri alacağınıza siz karar verebilmektesiniz. İşe yeni başlayan üyelerimize de ilk siparişlerinde 2 adet ürün hediye edilmektedir(Bütün siparişlerinizde her 100 Lira için 2 ürün hediyeniz var. 1000TL sipariş için 20 hediye. Hediye ürünler satılabilir standart ürünlerdendir ve satış yapmak isteyen çalışanlarını desteklemek amaçlıdır).  Bazı şirketlerde bulunan kariyer adı altında zorunlu olarak çektirilen MAL DEPOLAMA fiyaskosu sistemimizde YOKTUR. Ancak, bu sistemde ciddi olarak kalıcı ve sürekli para kazanmak arzusu içinde iseniz, bu işi yakın çevrenizle, onların tanıdıkları ile,dostlarınızla ve onların yakınları ile Ya da yeni tanışlığınız insanlarla paylaşmalı ve onlarıda bu kazançlı sistemin içine, alt grubunuz olarak daha doğrusu çalışma arkadaşlarınız olarak almalısınız. Üyelerinizinde kendi alt gruplarını oluşturması ile daha da büyüyecek bu durumda size yüksek prim kazançları olarak dönecektir. Çoğu şirkette bulunan ve işleri zora sokan ancak prim alabilmek için başka bir alternatif sunulmayan AKTİFLİK de YOK DENECEK KADAR AZDIR. Ve bu aktifliğinizi ürün alımı olarak yapma zorunluluğu yoktur.Üye kaydederekte o ayki aktifliğinizi yapabilmektesiniz..). Çoğu şirkette bulunan kota Ya da kariyer tamamlama zorunluluğu yoktur.. KARİYERİNİZİ TEK AY CİROSU DEĞİL BİR BİRİNİ TAKİP EDEN İKİ AYIN TOPLAM CİROSU BELİRLER. KARİYERDEN DÜŞME YOKTUR.
 
 
NASIL ÜYE OLABİLİRİM?
İşe başlamaya karar verdiğinizde BUZ DAĞININ ZİRVESİNDE yerinizi alacağınızı unutmayın. Çünkü bu sistemde ilkler her zaman kazanır.Yeni ve güçlü bir şirket bünyesinde zirveden işe başlamış olacaksınız..Üyelik için tek yapmanız gereken,  Başvuru Formu nu doldurup göndermeniz , yada aşağıdaki iletişim numaramızdan bizimle irtibata geçmenizdir.
GÖNÜL GENCEL

SPONSOR NO:641049

MAİL : info@ersagbitkiseltemizlik.com

Sağlığımız ve Deterjanlar

Bize dayatılan Yaşam Tarzında olmazsa olmazların arasına sokulan Deterjanlar nedir? Çevre ve insan sağlığına getirdiği riskler nelerdir? Bu riskleri enaza indirmek için neler yapılabilir?

Çamaşırda, bulaşıkta, vücut ve çevre temizliğinde yaygın olarak kullanılan bu kimyasallar üzerinde, uzun uzun düşünmek zorunda olduğumuzu hatırlatmak istiyoruz.
Prof.Dr.İsmet Dökmeci’in bu konuda yazmış olduğu bir makalede söyledikleri çok önemli:
“İnsan ve diğer canlıların yaşam ortamı olan su, hava ve toprağın endüstriyel teknolojinin gelişmesine paralel olarak çeşitli sentetik maddeler ve diğer toksik atıklarla hızla kirlenmeye yüz tutması daha şimdiden Dünyanın bir çok yöresini yaşanmaz duruma getirmiştir. Çevreyi koruyucu önlemler almadan gelişi güzel sanayileşen ülkelerde denetimsizlik, düzensiz kentleşme, hızla artan nüfus ya da toplumun eğitimsizliğinden kaynaklanan sorumsuzluk sonucu, sağlıklı yaşamamız için vazgeçilmez bir gereksinim olan doğanın kirlenmesi alabildiğince artmaktadır. Ne gariptir ki insanlar kendilerinin meydana getirdikleri bu manzara karşısında panik içinde çare arayışına girişmekte ve sonuçta faturasını ağır biçimde kendisine ve nesillerine ödetmektedir.” dedikten sonra

“Son dönemlerde kamuoyunda deterjanların doğaya, dolayısıyla insan sağlığına olan zararları merak ve endişeyle tartışılmaktadır. İhmaller ve sorumsuzluklar sonucu ortaya çıktığına inandığımız çevre kirlenmesi sorunu bugünün insanlarının gelecek nesillerine bırakacağı kötü bir mirastır.” İfadesi ile konunun nesiller boyu önemini vurgulamaktadır.

Deterjanın günlük hayatımıza girişi ile ilgili olarak da:

“Bu asrın başında sabun elde edilmesinde kullanılan yağların kıt bulunması, temizleyici başka maddelerin bulunması için çalışmaların başlamasına neden oldu. Ham petrolden sentetik yolla elde edilen deterjan üretilmesine başlandı. Özellikle II. Dünya Harbi sırasında Avrupa ve Amerika'da yaygın olarak kullanılan sentetik temizleyiciler bulaşıcı hastalıkalrın yayılmasının önlenmesinde ve temizlik işlerinde büyük kolaylıklar sağlamıştır. Ancak bu maddelerin rastgele üretilmesi ve çevreye yayılmasıyla 1960'lı yıllarda A.B.D gibi bazı batı ülkelerinde deterjanların doğa kirlenmesinde önemli rol oynadığı belirlenmiş ve bu konuda bir dizi önlemler alma zorunluluğu ortaya çıkmıştır.” ve

“Deterjanlara temizleyici özellik veren yapısındaki yüzey-aktif maddelerdir. Üreticiler çoğunlukla deterjanlar içinde pahalı olan bu maddeleri düşük oranda (%10-30) kullanmakta, onun yerine ucuz olan bentonit, kaolin, değişik tuzlar, asitler ve silikatlar gibi temizleyici özellikleri olan suda az eriyen inorganik maddeler karıştırmaktadırlar. Bir deterjanın yapısındaki biyolojik bozulmaya (biyodegredasyon) uğratmayan maddelerin oranı onun çevre kirlenmesi ve sağlığa olan zararlarının göstergesidir. Bu maddelerin su ve toprakta bozulmadan kalıp, akarsularla göl ve denizlere ulaşması buralarda yaşayan canlıları ve onlarla beslenen insanların sağlığını tehdit etmektedir. Son 25 yıl içerisinde birçok ülke deterjan üretiminde biyodegredasyonu hızlı yüzey-aktif maddeler ve katkı maddeleri kullanmaktadırlar. Yüzey-aktif maddesi Lineer alkil benzen (LAB) ve benzeri yapıda olan deterjanlar su ve toprakta daha hızlı biyodegredasyona uğradığından deterjan üretiminde öncelikle tercih edilmektedir. Örneğin A.B.D, 1963 yılından bu yana LAB dışında yüzey-aktif maddenin deterjanlara katılmasına izin vermemektedir.” Açıklamasını yapmaktadır.

Ülkemizde üretilen deterjanlara yakın zamana kadar katılan dedosil benzen (DDB) yüzey-aktif maddesi kimyasal yapısında sağlam halkalı gruplar içerdiğinden su ve toprakta bakteri ve enzimlerin etkisiyle oldukça güç çözünmekte dolayısıyla doğada giderek birikmekte idi. Bu tehlikeli gidişi durdurmak için DDB yasaklanmış ve onun yerine LAB kullanılmaya başlanmıştır.


Deterjan içerisinde bulunan yüzey-aktif madde dışında önemli oranda (%70-90) bulunan temizleyici, beyazlatıcı, yumuşatıcı, köpürtücü, parlaklık verici ya da antiseptik özellik veren katlı maddelerinin çoğu da yüzey-aktif madde gibi insan organizmasına gıdalardan ve diğer yollardan girdiklerinde dokularda iritasyon sonucu olumsuz etkilere neden olabilmektedirler. Bir çok kanser türünün ise dokuların sürekli iritasyonu sonucu oluşabildiği literatürlerde bildirilmektedir. Ayrıca akciğer tahribatı, akciğer iltihabı, alerjik reaksiyonlar, santral sinir sisitemi, kalp, böbrek ve kan damar rahatsızlıkları, endokrin ve bağışıklık sistemi bozuklukları gibi önemli rahatsızlıkların kaynağı üretimde kullanılan katkı maddeleri ve dolayısı ile deterjanlar olabilmektedir.

Deterjanın kullanım yerleri ile temas sonucu vücudumuza giren miktarı, yapacağı zarar yönünden önemlidir. A.B.D'de bir günde insan vücuduna giren deterjan yüzey-aktif maddesinin ençok 0.3-3 mg arasında olduğu belirtilmesine karşın ülkemizde bazı yörelerde yapılan çalışmalar içme sularında dahi çok yüksek miktarlarda deterjan bulunduğunu ortaya koymuştur.

Her ne kadar vücudumuza giren günlük deterjan miktarı bilinmese de, bunun çok yüksek düzeyde olması güçlü bir olasılıktır. Bu nedenle biyodegredasyonu en hızlı olan deterjan kullanılmasının özellikle ülkemizde önemi büyüktür.

Sonuç olarak medeniyet gereği olan temizlik işlerimizde kullandığımız deterjanların vazgeçilmez yararlarının yanında çevre kirlenmesi ve özellikle sağlığımız açısından zararlarından korunabilmek için üretimlerinin kontrol altında tutulması zorunludur. Sağlık Bakanlığı tarafından sağlığa ve çevre kirlenmesine en az zararlı bileşimlerin saptanıp bu standardın dışında deterjan üretimine izin verilmemesi gerekmektedir.
Ayrıca üretici firmaların deterjan kullanımını özendirmek için giriştikleri reklam kampanyalarının abartılı ve gerçeği yansıtmaması da tüketicinin kafasında ‘madem süper ötesi temizlik sağlıyor, madem tüm zorlu kiri pası çıkarabilmekte o zaman neden her ay reklamlarda formülü yenilenir ya da geliştirilir olarak gösterilmeye çalışılmaktadır?’ Sorusunu tekrar ettirmektedir.
Gıda Mühendisi İsmail Erbay’ın bize gönderdiği bir makalesinde de:
“Sentetik temizlik ürünlerinin başlıcaları, Çamaşır ve Bulaşık deterjanları, Sıvı sabunlar ve Şampuanlardır. Sıvı sabunlar, bulaşık deterjanları ile şampuan hammaddelerinin orantıları değiştirilmiş halidir. Sabunun sıvılaştırılmışı değildir.

Bu temizlik mamullerinin içerisindeki kimyasallar insan vücudunda karbon yapımızı kırarak veya oksijeni tüketerek tamiri imkânsız hastalıklara yol açarlar. Sentetik temizlik ürünleri vücuduma dokunmasın gitsinler istiyorsanız yapılacak bir şey vardır:

1-Çamaşır makinesinde: Çamaşırlarınızı 8.000 kg ( 8 ton) su ile durulamanız gerekir.
2-Bulaşık makinesinde: Bulaşıklarınızı 6.000 kg (6 ton) su ile durulamanız gerekir.
3-Banyoda: Şampuan veya body jel kullanmışsanız 2.000 kg (2 ton veya 250 orta boy kova dolusu) su ile durulanmanız gerekir.

Küçük çocuğu olup ta boğaz enfeksiyonu geçirtmeden, bademcik hastalığı geçirmeden büyütebilen anne var mı? İnanın bu işin baş müsebbibi bulaşık deterjanlarıdır.

Bu mamulleri kullandığınız zaman bir diğer tesir ve etkisi ise çevre kirliliğidir. Bunların içerisindeki kimyasalların başlıca özellikleri bulundukları yerde oksijeni tüketmeleridir. Oksijensiz bir yerde ise hayat olmaz.


Kaynaklar:

1. Çevre ve Deterjan.Prof.Dr.İsmet Dökmeci
2. Su-Sabun-Deterjan.İsmail Erbay
3. http://www.sixwise.com/newsletters/05/07/06/
the_toxic_dangers_of_typical_laundry_detergent.htm
4.
http://www.soaringspiritwithtears.com/environment/
soaps_detergents.html
 

21 Mayıs 2014 Çarşamba

Ürünlerin Doğada Yok Oluş Süreleri

Ersağ ürün kutuları 6 ay ila 2 yıl arasında toprağa karışır.Kapak üzerindeki yazıların mürekkepleri dahi zararlı bileşen içermez.   Ersağ Türkiyedeki fosfatsız temizlik maddesi üreten tek firmadır.   Ersağ ürünleri helal belgelidir.Helal belgesinin anlamı; domuz geni,domuz jeli, alkol bulundurmamasının yanında Toprağa,Denizlere ve İnsana zarar vermediğinin belgesidir.

Sıvı Sabunlardaki Tehlike

Vücuda direkt temas eden temizleme maddeleri içerisinde petrol türevi hammaddeler kullanılması Avrupa ülkelerinde yıllar önce ülkemizde ise TSE standartlarına bağlanarak birkaç yıl önce yasaklanmıştır.

Fakat ülkemizde halen sıvı sabunlara LABSA (Lineer alkil Benzen Sülfonik Asit ) ve muadili yasaklı ürünler katıldığı duyulmaktadır.
Bu nedenle sıvı sabun zararlarından kaçınmak için temizlik maddeleri alırken etiket üzerindeki üretim izin tarihlerine, TSE damgasına, Sağlık Bakanlığı izinlerine bakmakta büyük fayda vardır. En azından bu şekilde kendi yapabileceğimiz kontrolü gerçekleştirerek elimizden gelen gayreti göstermiş olabiliriz.

Ayrıca özellikle “sterisol” isimli dezenfektan içerikli sıvı sabunun, eldeki açık yaralara temas ettiğinde cilt kanseri riski taşıdığına ilişkin iddialar bulunmaktadır. Bu da sıvı sabun zararlımı sorumuza açıklayıcı bir yanıt olabilir.

Ankara Onkoloji Hastanesi’ne yapılan başvurularda son 4 yılda cilt kanseri hastalarının sayısının %90 lara varan oranlarda artması, sıvı sabun kullanımına ilişkin tereddütleri de artırmıştır.
Özellikle umuma açık yerlerdeki sıvı sabunların, daha ucuz maliyetli ürünlerden tercih edilmiş olmasından dolayı daha fazla risk taşıyabileceği düşünülmektedir.

sıvı sabunun kansorejenmi...???
sıvı sabun zararları sorularına cevap olacak şekilde, yukarıdaki açıklamalardan yola çıktığımızda; kesinlikle onaylı sıvı sabunları dışında sıvı sabunu kullanmamız gerektiği, ayrıca onaylı da olsa sıvı sabunlarına ihtiyatla yaklaşmamızın daha doğru olacağı sonucunu çıkarmaktadır...!!!

Ersağ temizlik ve kozmetik ürünlerinde hiç bir zararlı kimyasal bulunmamaktadır...
sağlıklı bir yaşam için Ersağ ürünlerini kullanıyoruz..

Helallik Sertfikası

Ersağ’da hayvansal yağ yoktur bitkisel yağlar kullanılmıştır.
Ersağ’ın ürünlerini gerekirse laboratuvar testine göndermesi, ürün özellikleriyle bilgilendirme yapılan etiketlerinin tutarlı olması, tüketiciyi tatmin etmesi, üretim yerlerinin hijyenik olması, ürünlerin temel kaynaklarının ve oranlarının bilinmesi gibi konularda şeffaflığından dolayı 55 tane İslam ülkesinde kabul gören, sadece ürünün içeriğine değil mutfağına da verilmiş olan Helallik Sertifikası vardır.

 

E-Bülten

Mail Adresimiz

ersagmugla@gmail.com

Takım Arkadaşları